Gaziantep solidworks çizimci tasarımcı makine
  GÖNÜL PINARI
 



Üniversiteli olmak


     Üniversite eğitimi ilme bilme susamış insanların merak ettikleri ,yeteneklerinin olduğu ,sevdiği bölümlerde  araştırma yönlerini geliştirme ve bunun sonucu buldukları sonuc karşısında Allaha olan bağlılığının artması ona olan saygısının gelişmesi  ve Allahın yarattığı ince ayrıntıları keşfettikçe bilmediklerinin çokluğunu anlaması şeklinde tezahür eden bir aşk işidir.



Duyu organlarımızın hakikati

14 Şubat 2014, 12:38

  İnsanoğlu bir takım lütuflarla yaratılmıştır,bunu anlamak biraz zordur anlayabilmek için ya kör olmalısınız ya sağır yada dilsiz ,bunlar size bir imtihan vesilesi olarak verilmemiş olabilir .o zaman geçirdiğiniz bir trafik kazası vs sonucu  bunlardan birini yitirdiğinizde bunların farkına varabilirsiniz

   Duymak iletişim kurabilmek, farklı sesleri tanıyabilmek ,sesin atomlar sayesinde titreşerek yayılması ve kulağımız dediğimiz organımızda bulunan ayrı bir tasarım sayesinde net bir şekilde bu titreşen atomların yaydığı iletiyi duyabilmek  yorumlayabilmek  ve kaydedebilmektir

   Koku almak ise ayrı bi tasarım olup hala koku algılayabilen sistem tasarımları insanoğlu tarafından yapılmış değildir.Bitkilerin ,canlıların ve cansızların içlerinde bulunan koku möleküllerini ve özü yaymaları ve bununda diğer bi canlı tarafından algılanması koku duyusu olarak nitelendirilir.Görme duyusu farklı bi tasarım olup hareketleri ,ifadeleri,güzellikleri,çirkinlikleri,canlıları ,cansızları kısacası hareket halinde veya durağan nesneleri beyne iletip 3 boyutlu ifadesini çıkaran sisteme görme duyusu denir.

    Bunlar bizim bildiğimiz ,bize öğretilen bilmemiz istenenlerdi peki bunların ötesinde daha neler  var ? Bilim hala bunu araştırmakta görki daha bilmediğimiz cenabı hakkın araştırıp bulmamızı istediği ne gibi lütufları var?

    Gördüğünüz gibi yüce yaratıcı bize bir çok lütuflar sunmuş farklılıklar vermiş ki sadece kendisine şükredelim ,varlığını birliğini hissedelim diye,bu kadar büyük hazineler karşısında bizden istenen sadec emeğe saygı olup şükür etmektir . Geçici olan bu fani dünya hayatının debdebelerine aldırmadan kalıcı yurdumuz olan cennet mekanımızda bize verilecek lütufların sadece %1 i bile olmayan bu ilahi lütuflar cennete girdiğimizde şaşırmamamız için bizleri bir alıştırma sürecinden geçirmektir.

    Kalıcı ahiret yurdu için birikimler yapmalı bunu yaparken bu dünya hayatımızıda eşit oranda itidalli biçimde yürütmeli bu dünya yolcuğumuzu  verilen sermayemiz olan ömür ile iyi değerlendirmeli ve yaptığımız işlerde sürekli Allah rızasını gözetmeli ,hak rızası için mutlu olmalı ve mutlu etmeliyiz.




TEVEKKÜL

28 Aralık 2013, 12:43

Ey oğul  Karar verdiğin ,inandığın bir işi sakın yarı yolda koma "Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever" (Ali imran 159) ,eğer hakiki manada ve  Allah rızasını kastederek istersen o iş imkansız,mümkünatsız,yaratılmamış bile olsa Allah ona olan tevekkülünden dolayı inandığın şeyi yaratır,işte insan olmanın gayeside budur;İstemek "Eğer Allahtan istemeniz olmasaydı rabbim size ne diye değer versin" (hadis-i kutsi)                     


KUTUPLAR VE KIYAMET

27 Aralık 2013, 21:12

Bir zamanlar dünyada kullanılmayan kaynaklar vardı kimine göre doğal kaynak ,kimine göre doğanın bir parçası gün geçtikçe bir dağ dolusu mala razı olmayıp dahasını isteyen insan yeni yok etme yöntemleri buluyor.Yüzyıllardır süregelen bir döngü vardı bu dünyada kış yaz baharlar birbirini kovalar , hepside gelecekleri günleri beklerlerdi sıralarını ve günlerini şaşırmadan ancak ta ki insanoğlu buna bir el atıncaya kadar .Fiziksel ve kimyasal olarak bilinen bir gerçek var oda ; evrende hiçbirşeyin kaybolmadığı ,yüce yaratıcı her şeyi bir düzen içinde yaratmış. Harikulade uşsuz bucaksız evren ve dahası canlılar ve doğal güzellikleri olan cansızlar ,yaşayan canlıların ölmesi ve bilindiği gibi azot döngüsü yani tohumlar fidana ,fidanlar ağaca ağaçlarda ormana şarkısı gibi söylerdi kainat yıllarca evet hala öyle çeşitli araştırmalar sonucu bulunan doğanın bünyesindeki doğal kaynak yada doğanın bir parçası olan PETROL bir nevi damıtma ve ayrıştırmalardan geçerek insanoğlunun ulaşımını kolaylaştırması ve hayatını hızlandırması imkanlarına yol açmaktadır.Peki ya evrende hiçbir şeyin kaybolmadığı sadece değişikliğe uğradığını düşündüğümüzde nereye gidiyor bu petrolün kara dumanı?Cevab çok açık atık olarak atılan çeşitli gazlar kutublardaki buzulları eritiyor ve buzullar kaybolmayan sulara dönüşerek canlıların hayatını tehdit eden bir duruma dönüşüyor.O zaman insan kendisini bir sineye çekmeli evrende kaybolma yoksa çeşitli gazlar kutublardaki buzulları eritip suya dönüştürecekse peki o zaman söylesin bana Ademoğlu , petrol doğanın bir parçasımıydı yoksa insanın kullanıp kendisini ve canlıları tehdit edecek unsur haline dönüştürecek bir kaynakmı? 

 

Adem Yunus ABACI
 



Yandı yandı yandı gönlüm

1 Ocak 2014, 19:48

Yandı yandı yandı gönlüm,

Bende kalan bir tek eski halim,

Gerisi  kavruldu yok oldu

Kalmadı bak kötü huyum

 

Gönül   piri fani bir eş ister

Halbuki sevgili olarak Allah yeter,

Şartları olur  ister hak yolun bula

Bilmem söylesem mi söylemesem mi

 

Haykırır içimden aşk nidası,

Susturur bu gönül onu  olmasın yüz karası,

Bilemez sonun gafil gönül ,

sevmek ister  kalbinde olmak ister,

 

Vefa ister  Vaad ister samimiyet ister,

Verecek tek şeyi vardır oysa oda sevgi

Haykırır içindeki bilmediği bu hazzı,

Susayım çok çok içim yanar,

 

Yol vardır gözden kalbe derin derin,

Aynasıdır göz kalbin ,

Korkar  bakmaya tutulası sevdaya

Susar içi yansada ,

 

Geçer ey gönül  buda geçer ,

Sen bilmezsin mevlan seni  sınav eder

Yandı  yandı  yandı  gönlüm

Rabbim bilir bir tek halim,

 

Onadır tevekkülüm onadır şikayetim,

biz böyle gördük babamızdan

 sormadan konuşmak gelmez ağzımızdan

bir kusur edersek olur ahu fizan

 

 

Allah aşkından kalbi yanan hazreti ali

kavurma yedi sandı cemaat ehli,

oysa hakiki imanı bulmuştu Hazreti ali ,

Yanan kalbiydi  ondan dı bu hali,

 

 

Durmaz kelimeler kalbimde ,

Bulur çıkacak bir yol dilimde ,

İfade eder kendi halince

Oysam  huzur bulur  içinde

 

Büyüktür  yaradan büyük ,

O bilir  halim susmaktır  düşen bize,

Oysa diyemez dilim ,

Varmaz o kelimeyi söylemeye

 

 

Diyebildiği sadece birkaç kelime

Onda söyler kendince

Gel gör beni aşk neyledi

Yokluğundan şikayet etti,

 

 

Nakkaş oldum hak ismin kazdım gönlüme ,

Duyunca sultan kızın verdi emrime ,

 Vaz geçtim faniden vaz ,

Bulmuşum ben hakkı gelde gör beni aşk neyledi  .

 

 

 

                                                              Adem Yunus ABACI


 

SEVMEDİĞİN İÇİN SAĞOL

13 Mart 2014, 18:37

                   

 

 

Yıllar önde çaldın kalbimi,

Sen bunu bilmesende,

Çocuktuk küçüktük anlamadık,

Ancak o bir tohummuş büyüdü içimde,

 

Filizlenince aşk tohumu batar oldu içime,

Sulamadın bataklıkta büyüttüm kendimce

Deler oldu içimi büyüdükçe,

Sen bunu bilmesende,

 

Neler etdim ki saksımdaki çiçeği göresin diye,

Gurbet ellere gittim sarmaşık olmasın diye,

Bazen güneş görüyor içime batıyor,

Güneşin sen olduğunu bilmesende,

 

Saksıyı ve filizi tanıttım sana titresemde,

Sen şaşırdın inanamadın sözlerime,

İltifat sandın aşk filizime ip bağlamadın,

Boynu bükük büyür içimde,

 

Senin beni sevmen için teknolojiye daldım,

Ney gibi bi alet yaptım aşkımı sese dönüştüren,

Geldim kapına söyledim iki kelime ,

Gel arkaya git öne,

 

Sen şaşırdın icadı görünce ,

Sesimi duyupta gidince,

Gazetelere manşet olduk aşkından,

Liseli genç mucit

 

Halbuki bilinmez sebebi,

Nasıl oldu o mucit aracı,

Aşkından ilham aldım inanmayı öğrendim,

Sen bunu bilmesende,

 

Sayende rabbime daha da yaklaştım,

sana en iyi duayı etmek için,

Derviş oldum seherlerde,

Anarım rabbimi Allah diye,

 

Emare levvame mülhimme mütmain,

Sen göreceksin hayatın ne kadar selim,

Aşkınla düşünür oldum rahmanı,

Sen beni sevseydin sevemezdim rahmanı.

 

Adem yunus ABACI

 



HAKİKİ AŞK "O" OLMAKTIR.


  17.08.2014 14:50

Neler oluyor bu topluma? Bu kızlarımıza ne oluyor? Nasıl bir etkinin rüzgarına kapıldılar? Yaşam stillerinde bukadar değişim, dinden uzaklaşma neden? derken kendi kendime bunun cevabını;

Normalde bilim ve teknoloji kanallarını izlemek için,  maalesef kendiminde etkilendiği televizyon denilen komuta etmediğimiz, bizi kontrol eden kutuyu açtığımda  buldum. Televizyon bir silah olarak kullanılmaktadır, çoğumuz bunun farkında değiliz reyting rekorları kıran dizilere bir cahillik sonucu kanalları gezerken rastladım ve bunlar bana bir yerden tanıdık geldi, evet bunlar sokaklarda gördüğümüz değişimin bir eseridir. İnsanlar ellerinde olmadan modern yaşamın getirdiği etkiye  kapıldılar, bu akıma kapılmayanlar ise "EL NEDER" , "ŞUNA BAK ÇAĞA AYAK UYDURAMADI",  gibi birtakım absürb kelimelerin hedefi olmaktan korktukları için kendilerini de bu değişimin içinde bulurlar.

 EY İNSANLIK BU DİZİLER BU OYUNLAR SİZLERE  ASLINIZI YİTİRTMEYE ÇALIŞIYORLAR. Moda akımı altında şimdilik bu moda herkes bunu yapıyor sende yapmalısın iç çığlığını içinizde alevlendiriyorlar. "EN BÜYÜK SİLAH İNSANLARA KENDİLERİ  FARKINDA OLMADAN ZARAR VERENDİR". Buda nitekim diziler ve filmlerdir. BUNCA BOŞANMALAR, BUNCA ZEVKİNE DÜŞKÜNLÜK hep yabancıların kendilerine özendirmelerindendir.

Evet türk evladı kıskançtır NEDEN? Bunu hiç düşündünüzmü ?  Cevabı çok açık ve net, çünkü Peygamberimiz efendimiz,  yaratılmamızın nedeni Hz Muhammed mustafa Sallallahu Aleyhivesellem  "EŞİNİ KISKANMAYAN ERKEKTE HAYIR YOKTUR". Buyuruyor.

Sen kıskançlık ötesisin, Sen hastasın diyenlere sesleniyorum; O senin eşini anlayamayışın, çevrende gördüğün cahil  arkadaşlarının  hatta onlarında bilmeden yaptığı "YABANCILARA ÖZENME"  yabancılar kıskanmaz sözlerine uymalarından ileri gelmektedir. Şunu kulağını dört açda dinle

"EŞİNİ KISKANMAYAN TEK YARATIK DOMUZDUR ". Eğer hakiki manada sevdiysen diyorum altını çizerek söylüyorum, kara kaşına kara gözüne değil, onu Allah rızası için kendine eş, Allahın verdiği bir emanet olarak gördüysen onun tavırlarını öğrenmeli kendini ona göre değiştirmelisin. Evet "ADAM GİBİ SEVİYORSAN EŞİN OLACAKSIN KENDİN DEĞİL".

 
HAKİKATİ GÖRMEK     HUZURU BULMAK

 

Gözlerine hayranım renginden değil, kalbinin temizliğini yansıttığından,

Bakışlarına hayranım utangaçlığından değil edebinden,

Konuşmana hayranım çok konuştuğundan değil , herkese söylemediklerini paylaştığından,

Hüzünlenmene hayranım  öfkemden değil  üzüldüğünde çakmak çakmak çakan gözlerinden.

 

Kendimden bıkkınım seni sevdiğimden  değil ,sana layık olmadığımı düşünmediğimden  ,

Kendimle gurur duyuyorum  söylemediğimden değil, söylemeyipte seni üzmediğimden,

Ben halimi kime diyem  , şimdi ne edem  Mecnun mu olam?   Ferhatmı olam?


 AŞKIN ESRARI

 

Sevgi dediğin gelip gecici,

 İnan bu kızlar çok seçici,

Malı mülkü  olan, tercihte birinci,

Geri de kalmış oysa aşkın bilinci,

 

Hangi  zengin kazar dağı taşı,

Hangi zengin aşar çölü ,

Bilmeden esrar-ı Aşkı

Hangi doktor bulur ilacı

 










 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol